Ziya Gökalp

Ziya Gökalp (1876-1924) öncelikle Türkiye´yi Sosyoloji ile tanıştıran kişiydi ve ateşli bir Türk Milliyetçisi olarak sosyolojiyi entellektüel bir temel oluşturmada esas aldı.

Mahallî,resmî bir gazetede mesul müdür bir memurun oğlu olan Mehmet Ziya (daha sonra Gökalp) Diyarbakır´da doğdu, orada laik okullara devam etti ve aynı zamanda islam hukukuna vakıf olan amcasından geleneksel islam ilimlerini öğrendi. 18 yaşında intihara teşebbüs etti. Yine de, bir sonraki yıl İstanbul´a gidebildi ve Baytar Mektebine (Veterinary College) kaydını yaptırdı.
Daha önce Jön Türklerin (Young Turks) fikirlerinden etkilenen Gökalp, 1985 yılında İstanbul´da gizli bir örgüt olan İttihat ve Terakki Cemiyeti´nin (Union and Progress) üyesi oldu. 1898´de tutuklandı; bir yıllık mahpusluk devresinden sonra bütün zamanını çalışmalarına adadığı doğduğu şehre sürgün edildi. O yıllarda Paris´te sürgünde olan Jön Türkler Fransız sosyolojisinden çok yoğun olarak etkilenmişti.İçlerinde Le Play hayranı olan Prens Sabahattin, Osmanlıların sadece sosyolojik çalışmalar yoluyla sosyal değişmeyi anlayabileceklerini daha sonra bu görüş Gökalp tarafından da desteklenmişti ve imparatorluğu bir arada tutan çeşitli unsurlar arasında uzlaşma sağlama yolunu bulabileceklerini (28 Ağustos, 1099 tarihli Peyman gazetesinin ilk sayısında) beyan etmişti.

Jön Türk devriminden sonra, 1908´de Gökalp İttihat ve Terakki Fırkası´nın Diyarbakır´daki temsilcisi oldu. Bir yıl sonra, fırkanın Selanik´teki merkez heyetine üye seçildi ve kendisine parti doktrinini anlatma ve genç insanları parti saflarına çekme görevi verildi. 1910 yılında Selanikte sosyoloji öğretimini esas alan bir göreve atandı. Türkiye´de ilk defa gerçekleşen böyle bir atamadan beş yıl sonra da İstanbul Üniversitesi´nde ilk sosyoloji profesörü oldu. O, İstanbul´u Türkiye´deki sosyoloji çalışmaları için bir merkez haline getirirken, bu faaliyeti 1919´a kadar Edebiyat Fakültesinde sürdürdü. 1. Dünya Savaşı sonrasında Malta´ya sürgüne gönderilen Gökalp, yürekli bir Atatürk taraftarı olarak 1921´de Diyarbekir´e geri döndü ve milli liderlere yol göstermek amacıyla sosyolojik makale serileri hazırladığı küçük mecmua´nın sorumlu müdürü oldu. 1922´de (Ministry of Public Deparmant of the Education) un Ankara´daki Kültürel Yayınlar Dairesine müdür olarak atandı ve orada ünlü eseri "Türkçülüğün Esasları" yayınlandı.
Gökalp Jön Türklerin gerçekleştireceği siyasi devrimin, iktisat aile, güzel sanatlar, ahlak ve hukuk gibi alanlarda "Yeni Hayat" ortaya çıkaracak sosyal bir devrimle tamamlanmaya ihtiyaç gösterdiğine inanmıştı. Yeni bir Türk medeniyeti sadece Türkiye´nin gerçek milli değerlerinin kazanılmasıyla yaratabilirdi. 1911´e kadar Gökalp, değerlerin hiçbir şey ifade etmediğine,"fikir-kuvvet"(idees forces)´un felsefesi öneme haiz olduğuna inanmıştı. Fakat 1912´den sonra Durkheim´in değerlerle ilgili yorumunu (collective represantations) kollektif temsiller olarak kabul etti. (Gökalp, Durkheim´i en önemli sosyolog ve sosyolojinin kurucusu olarak düşünüyordu.)

Gökalp´e göre tam olarak ifade edildiklerinde idealler olarak adlandırılan kollektif temsiller (collective reprasantations). kollektif şuurdaki gerçeklerdir. Değerlerin tek kaynağı toplumun kendisidir, ve bireylerce elde edilen kollektif duygu ve bilgi birikimi kollektif şuuru oluşturur. (1911-1923) 1959, s.62-64)

Balkan savaşı yenilgisinden sonra, Türkiye için kritik bir dönem başladı. Reformlar üzerindeki tartışmalara İslâmcılık, Batıcılık ve Türkçülük arasındaki çatışmalar öncülük etti. 1912´de İstanbul´a gelen Gökalp, bu çatışmaların daha geniş bir bakışla ele alınarak, giderilmesi gerektiğini hissetti. Gökalp, insanın her biri kendi değer sistemine sahip olan kültür gruplarının ve evrensel kabul ve kültürel yayılma kaabiliyeti olan kural ve tekniklerin bileşimi olduğunu tartıştı. ([1911-1923] 1959, s.97-101) Türklerin aynı anda; Türk Milletine, İslâm ümmetine ve Avrupa medeniyetine ait olduğu sosyolojik bir vakaydı. (Gökalp [1911-1923] 1959, s.71-76; Heyd 1950, s. 149-15]) Gökalp, milliyetçiliğin, modern çağın en güçlü ideali, milletlerin ise, kültür grupları skalasında en üst seviyede gelişmemiş türler olduğunu, yoğunluğu gittikçe artan bir şekilde vurguladı. Millet kavramı içinde, Türk kültürünü, İslâmı ve Batı teknolojisini bir araya getirmenin mümkün olduğunu düşündü. Gökalp, daha sonra, kollektif temsilleri millî âdetlerle bir tutma gerektiği noktasına geldi ve ......" bir milletin kültürünü ait olduğu medeniyetten ayırma çalışmaları yapan disipline kültürel sosyoloji adı verildiğini" öne sürdü. ([1911-1923] 1959, s.172-173)

Bir sosyoloğun görevinin millî kültür unsurlarını ortaya çıkarmak (keşfetmek) olduğu inancını takiben, Türk ailesinin evrimi ile (pre-islamic) İslâm-öncesi Türk dini ve devlet üzerine bir dizi çalışmaya girişti. Gökalp´ın modernleşmiş islâm düşüncesine ait teorisi ilahi kaynaklı olmasından ziyade, sosyal kaynaklı uzlaşma dayanan ve bundan dolayı seküler değişimi parelel olarak değişebilen İslamın kurallarının bir kısmına yönelikti. ([1911-1923]1959, s.193-196) Bir devletin seküler olması gerektiğine inanmıştı ve eğitim ve ekonominin millî olması gerektiğinin ısrarlı savunucusuydu. Eğitim ve ve hukuku sekülerleştirme ve kadınlar için eşit haklar teklif etme üzerindeki programları kısmen 1917 - 1918 yıllarında uygulamaya konuldu.

Gökalp üzerindeki fikirler ikiye ayrılır. Gökalp, bizzat kendisi, çalışmalarını özgün hale getiren şeyin, Durkheim´ın sosyolojik metodu üzerindeki denemelerini Türk medeniyetine uygulamak olduğunu düşünüyordu. Destekleyicileri ise; onun kültür ve millet yapısı üzerindeki kavramsallaştırmalarının özgün olduğu ve çalışmalarının, Durkheim geleneğindeki bilimsel sosyolojiyi temsil ettiği konusunda hemfikirdiler; ayrıca, muhalifleri, Gökalp´ın baskın kollektivist fikirlerle, dogmatik tümden ve gelimci bir zihin yapısına sahip olduğunu vurgularlar. Bunların ötesinde, Gökalp, ateşli bir milliyetçiydi ve öğretilerinin Türkiye´nin modernleşmesi yolunda fikrî bir kaynak sağladığına şüphe yoktur.

Eserleri:

(1911-1923) 1959 Turkish Nationalism and Western Civilization: Selected Essays, Translated and edited with an introduction by Niyazi Berkes. New York: Columbia Univ. Press.
(1923) 1940 Türkçülüğün Esasları ("Foundations of Turkism") İstanbul: Arkadaş Matbaası. Külliyat. 2 bölüm Ankara: Türk Tarih Kurumu Basımevi, 1952-1965. bölüm 1: şiirler ve halk masalları bölüm 2: Ziya Gökalp´ın mektupları. Ziya Gökalp´ın ilk yazı hayatı, 1894-1909: Doğumu´nun 80. yıldönümü münasebetiyle. İstanbul: Diyarbakırı Tanıtma Derneği 1956.

Hakkında Yazılanlar:

HEYD, URIEL 1950, Foundations of Turkish Natıonalism: The Life and Teachings of Ziya Gökalp. London. Luzac.
TÜTENGIL, CAVIT O. 1949 Ziya Gökalp Hakkında bir bibliyografya denemesi, İstanbul: Berksoy Matbaası .ÜLKEN, HİLMİ ZİYA Ziya Gökalp. İstanbul: Kanaat Kitabevi (yayın tarihi tesbit edilemedi) ZİYA AL-DİN , FAKHRİ 1935 Ziya Gökalp, sa vie et sa sociologie: Essai sur l´inftuece de la sociologie française en Turquie. Nancy (France): Berger-Levrault.

İlişkili Aramalar : Ziya Gökalp Biyografisi, Ziya Gökalp Resimleri, Ziya Gökalp Kimdir ?, Ziya Gökalp Hayatı, Ziya Gökalp Fotoğrafları, Ziya Gökalp Yaşamı

"Yukarıdaki biyografi Ziya Gökalp biyografisidir. Aynı zamanda Ziya Gökalp hayatı kısa olarak anlatılmıştır. Ayrıca şimdilik pek fazla olmasa da Ziya Gökalp resimleri'de bulunmaktadır. Dikkat : Ziya Gökalp yaşamı ile ilgili yazılanların doğruluğu kesin değildir. Başka kaynaklardan alınan bilgiler aracılığı ile sorduğunuz "Ziya Gökalp kimdir ?" sorusuna cevap vermeye çalışmış bulunmaktayız."

Gazeteci - Araştırmacı - Yazar

1983 Muş Bulanık doğumludur.Doğunun saygın Aşiretlerinde Berjeri Aşiretinin Mensubu. Bu güne kadar başta; "Hürriyet, Milliyet, Posta, Zaman, Vakit, Milli Gazete, Refarans, Anadolu Ajansı gerek kitaplarının haberini gerekse roportajını yayınladılar. Sayın M. Ali Birand kitapları hakkında iki kez yazı yazdı. 2007 Ekim ayında Anadolu ajansı en çok okunan kitaplar listesinde "Kanla Islanan Aşk" yer aldı. Ayrıca HEKİMOĞLU MATBAACILIK Yönetim Kurulu Üyesidir.

Yazarın makale ve köşe yazısı yazdığı gazeteler:

Muş Postası : Köşe yazarlığı
Belde Gazetesi : Köşe yazarlığı
şanlıurfa Anadolu Gazetesi : Köşe yazarlığı

Yayınlanmış eserleri:

HAYAT SERÜVENDİR : Hekimoğlu Yayıncılık, 1. Baskı 2004 Mart Son baskı: 2007 Ocak 4. Baskı
ONDAN SONRA GELEN SEVGİ : Hekimoğlu Yayıncılık 1. Baskı 2004 Kasım Son baskı: 2007 Ocak 6. Baskı
KÜRT TARİHİ AşİRETLER ve İSYANLAR : Akis Yayınları: 1. Baskı: 2007 Mart 2. Baskı 2007 Kasım
KANLA ISLANAN AşK : Karma Yayınları: 1. Baskı 2007 Temmuz
SALİH HOCA İLE SADAKA : Akis Basım aşamasında

İlişkili Aramalar : Hekimoğlu Süleyman Özcan Biyografisi, Hekimoğlu Süleyman Özcan Resimleri, Hekimoğlu Süleyman Özcan Kimdir ?, Hekimoğlu Süleyman Özcan Hayatı, Hekimoğlu Süleyman Özcan Fotoğrafları, Hekimoğlu Süleyman Özcan Yaşamı

"Yukarıdaki biyografi Hekimoğlu Süleyman Özcan biyografisidir. Aynı zamanda Hekimoğlu Süleyman Özcan hayatı kısa olarak anlatılmıştır. Ayrıca şimdilik pek fazla olmasa da Hekimoğlu Süleyman Özcan resimleri'de bulunmaktadır. Dikkat : Hekimoğlu Süleyman Özcan yaşamı ile ilgili yazılanların doğruluğu kesin değildir. Başka kaynaklardan alınan bilgiler aracılığı ile sorduğunuz "Hekimoğlu Süleyman Özcan kimdir ?" sorusuna cevap vermeye çalışmış bulunmaktayız."

Abdullah Cevdet

9 Eylül 1869 da Arapkir de doğdu. 29 Kasım 1932 de Istanbul da yaşamını yitirdi. Osmanlı siyaset adamı ve düşünür. Jön Türk hareketi ile 2 nci Meşrutiyet döneminin düşünce yapısında önemli etkisi oldu. Mamuret ül-Aziz Askeri Rüşdiyesi ve Kuleli Askeri Tıbbiye ıdadisi ni bitirdi. Mekteb-i Tıbbiye-i şâhâne ye girdi. Dindar bir kişi olarak yetişmesine rağmen, okulda yaygın olan biyolojik materyalizmden etkilendi. "Fünun ve Felsefe" kitabı 1897 de Cenevre de basıldı. Bir felsefe kitabı olan bu eserinde ıslam uleması ile biyolojik materyalist düşünürlerin görüşlerini bağdaştırmaya çalıştı. Rusya dan gelen popülist akımın etkisiyle siyasetle ilgilenmeye başladı. 1889 da ıttihad-ı Osmani Cemiyeti ni kurdu. Bu cemiyer daha sonra ıttihat ve Terakki adını aldı. Bir kaç kez tutuklandı. Bir süre okuldan uzaklaştırıldı. 1894 te tıbbiyeyi bitirdi, Haydarpaşa Hastanesi nde göreve başladı. Kısa bir süre Diyarbakır a gönderildi. Diyarbakır ıttihat ve Terakki şubesini kurdu. Ziya Gökalp ile tanışıp örgüte girmesini sağladı. 1895 te bozgunculuk suçlamasıyla tutuklandı, Trablusgarp a sürüldü. 1897 de Paris e kaçtı. Jön Türk hareketi içindeki bölünme sırasında Ahmed Rıza Bey grubuna katıldı. 1987 de Cenevre ye giderek Jön Türkler in merkezi yayın organı olan "Osmanlı" gazetesini çıkardı. Batı eserlerinden çeviriler yaptı. Giyom Tel i çevirdi. 2 nci Abdülhamit le yapılan anlaşma uyarınca para alarak yazmamama sözü verdi. Ertesi yıl Trablusgarp ve Fizan daki siyasi tutukluların affı karşılığı tekrar yazmama sözü verdi ve Viyana Sefareti doktorluğuna atandı. 1903 te Avusturya dan sınırdışı edildi. Cenevre ye geçip "Osmanlı" gazetesini tekrar yayınlamaya başladı. "ıçtihad" dergisini çıkardı, bu ismi taşıyan bir yayınevi kurdu. Halkı Batı kültürü doğrultusunda eğitmek amacıyla eserler yayınladı.

1904 te Osmanlı Sarayı nın baskıları sonucu ısviçre den de sınırdışı edildi. Içtihad ı Mısır a taşıdı, etkinliklerini Kahire de sürdürdü. "Adem-i Merkeziyet" cemiyetinin üyesi oldu. Bilimsel makaleler yazdı. 1906 Erzurum ayaklanmasında halkı başkaldırmaya çağıran bildiriler hazırladı. 1910 da ıstanbul a döndü. 1911 de Içtihad ı yayınlamaya başladı. Dergi, yayınlanan dinsel içerikli yazılar nedeniyle sık sık kapatıldı. ıttihatçılara karşı tutumunu sürdürdüğü için 1914 te derginin yanını durduruldu. "ıkdam" gazetesindeki yazılarıyla ekonomide özel girişimlerin geliştirilmesini ve anglo-sakson eğitiminin yararlarını savundu. Mütareke döneminde ıngiltere yanlısı bir tutum izledi. ıngiliz Muhibleri Cemiyeti nin kuruluşunda aktif rol oynadı. Kürt Teali Cemiyeti nde çalıştı. Bahailiğin bir dünya dini olarak kabul edilmesini istemesi tepkilere yol açtı. Mütareke dönemindeki etkinlikleri nedeniyle Cumhuriyet döneminde devlet işlerinden ömür boyu uzak tutulması kararlaştırıldı. Yaşamının bundan sonraki bölümünde şiir kitapları yazdı, ıçtihad dergisini yayınladı. Batı dan belli bilgi ve teknolojiler aktarılırken, geleneksel değerlerinde korunması gerektiğini savundu. Ekonomik ve toplumsal kalkınma için seçkin kafaların seçilerek özel eğitimle yetiştirilmesini önerdi. ıslam dinini düşünceyi kısırlaştırmak ve ulusal uyanışı engellemekle eleştirdi. Osmanlı milliyetciliği anlayışı yerine, imparatorluk içindeki tüm ulusların eşitliğine dayalı bir birlik görüşünü savundu. Cumhuriyet döneminde de Arap harfleri yerine Latin alfabesinin kullanılmasını savundu, kadınların toplumsal yaşama katkılarının artırılmasını destekledi. Psikoloji, sosyoloji, eğitim ve tarih alanında pek çok çeviri yaptı. Mevlana dan bazı parçalarla, Hayyam ın rubailerini Türkçeleştirdi.


BAZI ESERLERI

Hadd-i Tedib (1903)
Ahmet Rıza Bey e Açık mektup (1903)
Kahriyat (şiirler, 1906)
Dimağ ve Melekât-ı Akliye nin Fizyolociya ve Hıfzıssıhhası (1919)
Cihan-ı ıslama Dair Bir Nazar-ı Tarih ve Felsefi (1922)
Adab-ı Muaşeret Rehberi (1927)

İlişkili Aramalar : Abdullah Cevdet Biyografisi, Abdullah Cevdet Resimleri, Abdullah Cevdet Kimdir ?, Abdullah Cevdet Hayatı, Abdullah Cevdet Fotoğrafları, Abdullah Cevdet Yaşamı

"Yukarıdaki biyografi Abdullah Cevdet biyografisidir. Aynı zamanda Abdullah Cevdet hayatı kısa olarak anlatılmıştır. Ayrıca şimdilik pek fazla olmasa da Abdullah Cevdet resimleri'de bulunmaktadır. Dikkat : Abdullah Cevdet yaşamı ile ilgili yazılanların doğruluğu kesin değildir. Başka kaynaklardan alınan bilgiler aracılığı ile sorduğunuz "Abdullah Cevdet kimdir ?" sorusuna cevap vermeye çalışmış bulunmaktayız."

Orhan Kemal

ORHAN KEMAL, asıl adı Mehmet Raşit Öğütçü (Adana 1914 - Sofya 1970) T.B.M.M. 1. dönem Kastamonu milletvekili (1920-1923) avukat Abdülkadir Kemali nin oğlu. Babasının Ahali Fırkası nı kurmasının (1930) ardından, gelişen olaylar sonucu ailesi Suriye ye göç ettiği için ortaokul son sınıfta öğretimini bıraktı (yaşamının bu dönemini "Küçük Adamın Notları" başlığı altında yayımlamaya başladığı yaşamöyküsel romanı Baba Evi nde (1949) konu edinmiştir). Bir süre sonra doğduğu kente dönerek pamuk fabrikalarında işçilik, dokumacılık, ambar memurluğu, Verem Savaş Derneği nde kâtiplik yaptı (yaşamının bu dönemi, Yugoslavya göçmeni bir ailenin işçi kızıyla evlenmesinin (1937) hikâyesi Avare Yıllar (1950), Cemile (1952) Dünya Evi (1960), Arkadaş Islıkları (1968) romanlarına konu olmuştur). Askerlik görevini yaparken ceza yasasının 94. maddesine aykırı davranıştan 5 yıl hapse mahkûm edildi (1939). Bursa cezaevinde bulunduğu sırada, burada tutuklu Nazım Hikmet le ilişkileri, toplumculuk anlayışı üzerinde etkili oldu (bu konuyla ilgili anıları Nâzım Hikmet le Üç Buçuk Yıl (1956) kitabındadır.) 1951 de İstanbul a geldikten sonra tefrika romanlar, kitaplar yayımlayarak yalnızca kalemiyle geçindi. Tedavi için gittiği Sofya da öldü. Cenazesi yurda getirildi; mezarı İstanbul dadır.

Yapıtlarında güç yaşama koşulları içindeki küçük insanları, onların geçim sıkıntılarını canlandırır. Ancak sanat anlayışı yalnızca tanıklık etmeyi değil, halkın daha iyi bir yaşama ulaşmasına yardımcı olacak uyarıcı, yönlendirici bir gerçekçilik yolunu izlemiştir. İlk ürünleri 1930 larda kendi yaşam öyküsünden çizgilere dayanan bir çerçevede, Çukurova da tarım ve fabrika işçilerinin sorunlarını işlemiş, daha sonra yaşamını sürdürdüğü İstanbul da gurbetçilerin, kenar mahalle insanlarının, işçilerin dünyasını yansıtmıştır. Yaşamı geniş bir biçimde kapsayan yapıtı için cezaevi gözlemleri de malzeme olmuştur. Bu tür yapıtlardan 72. Koğuş (uzun öykü, 1954) oyun haline getirilerek AST (1967) ve Devrimci Ankara Sanat Tiyatrosu (1976) tarafından sahnelendi. AST taki temsil sanatçıya Ankara Sanatsevenler Derneği nin yılın en iyi oyun yazarı ödülünü kazandırdı. Konularını Çukurova çevresinden alan Vukuat Var (1959), Hanımın Çiftliği (1961), Kanlı Topraklar (1963), Kaçak (1970) romanları, toprak sahipleriyle tarım işçilerinin ilişkilerini, tarım kesiminde meydana gelen değişmelerin etkilerini, yoksul fabrika işçilerinin dünyasını ele alan bir dizi oluşturur. Murtaza (1952, Bekçi Murtaza adıyla Ulvi Uraz Tiyatrosu nda sahnelendi 1969; Bekçi adıyla Ali Özgentürk tarafından filme alındı, 1986) fabrika çevresi konu edilirken körü körüne görev duygusuna bağlı kahramanın kişiliğini çözümler. Köyden kente nüfus göçü, gurbetçi-işçilerin Adana daki güç yaşamı Bereketli Topraklar Üzerinde(1954) romanının eksenini oluşturur. Gurbet Kuşları (1962) bu konuyu işlemeyi gurbetçilerin İstanbul daki yaşamından kesitler vererek sürdürür. Köylülerin, ırgatların, küçük elsanatlarıyla uğraşanların, küçük memurların vb. kaynaştığı bu yapıtlar yanında, kadınlarla genç kızlar ve çocukların serüvenlerini ele alan romanlar da özel bir yer tutar. Kenar mahallede yaşayan, kendi toplumsal konumundan daha geriye itilmiş ailedeki kadınlara ilgili El Kızı (1960), sinema ve eğlence dünyasında sömürülen kadınlarla ilgili Yalancı Dünya (1966), Sokaklardan Bir Kız (1968) bu çerçevedeki romanlarındandır. Suçlu (1957), Küçücük (1960), Sokakların Çocuğu (1963), gibi romanlarında, İstanbul un yoksul çevrelerinde, çözülmüş aile yaşamlarının, eğitim bozukluklarının suça ittiği çocuklar ve onların ayakta kalabilme çabaları canlandırılır. Müfettişler Müfettişi (1966) ile onu izleyen Üç Kağıtçı (1969) taşradaki yönetici, memur çevresinin taşlamasıdır. Bunlar ve benzeri romanlarda hareketli olaylar, yer yer şive taklidinden yararlanan konuşmalarla sergilenen konular, yazarın 200 kadar öyküsünü de beslemiştir (Ekmek Kavgası, 1949; Kardeş Payı, Sait Faik Hikâye Armağanı, 1957; Önce Emek, ve Sait Faik Hikâye Armağanı ve TDK ödülü, 1968 vb.) 72. Koğuş, Murtaza gibi yapıtları yanında roman ve öykülerinden daha başka sahne uyarlamaları da yapıldı: Eskici Dükkanı (AST tarafından sahnelendi, 1969). Kardeş Payı (Ankara Mithat Paşa Tiyatrosu nda sahnelendi, 1970-1971).

Eserleri:

ÖYKÜ: Ekmek Kavgası 1949, Sarhoşlar 1951, Çamaşırcının Kızı 1952, 72. Koğuş 1954, Grev 1954, Arka Sokak 1956, Kardeş Payı 1957, Babil Kulesi 1957, Dünyada Harp Vardı 1963, Mahalle Kavgası 1963, İşsiz 1966, Önce Ekmek 1968, Küçükler ve Büyükler (ö.s.) 1971. Öykülerinden yapılan derlemeler Bilgi Yayınevi nce dört cilt olarak yayınlandı: I. Yağmur Yüklü Bulutlar 1974; II. Kırmızı Küpeler 1974; III. Oyuncu Kadın 1975; IV. Serseri Milyoner/İki Damla Gözyaşı 1976. Arslan Tomson, (ö.s.) 1976; İnci nin Maceraları (ö.s.) 1979.

ROMAN: Baba Evi 1949, Avare Yıllar 1950, Murtaza 1952, Cemile 1952, Bereketli Topraklar Üzerinde 1954, Suçlu 1957, Devlet Kuşu 1958, Vukuat Var 1958, Gavurun Kızı 1959, Küçücük 1960, Dünya Evi 1960, El Kızı 1960, Hanımın Çiftliği 1961, Eskici ve Oğulları 1962 ( Eskici Dükkanı adıyla 1970), Gurbet Kuşları 1962, Sokakların Çocuğu 1963, Kanlı Topraklar 1963, Bir Filiz Vardı 1965, Müfettişler Müfettişi 1966, Yalancı Dünya 1966, Evlerden Biri 1966, Arkadaş Islıkları 1968, Sokaklardan Bir Kız 1968, Üç Kağıtçı 1969, Kötü Yol 1969, Kaçak (ö.s.) 1970, Tersine Dünya (ö.s.) 1986.

OYUN:

İspinozlar 1965, 72. Koğuş 1967

ANI:

Nazım Hikmet le Üç buçuk Yıl 1965

İNCELEME:

Senaryo Tekniği ve Senaryoculuğumuzla İlgili Notlar 1963

RÖPORTAJ:

İstanbul dan Çizgiler (ö.s.) 1971

İlişkili Aramalar : Orhan Kemal Biyografisi, Orhan Kemal Resimleri, Orhan Kemal Kimdir ?, Orhan Kemal Hayatı, Orhan Kemal Fotoğrafları, Orhan Kemal Yaşamı

"Yukarıdaki biyografi Orhan Kemal biyografisidir. Aynı zamanda Orhan Kemal hayatı kısa olarak anlatılmıştır. Ayrıca şimdilik pek fazla olmasa da Orhan Kemal resimleri'de bulunmaktadır. Dikkat : Orhan Kemal yaşamı ile ilgili yazılanların doğruluğu kesin değildir. Başka kaynaklardan alınan bilgiler aracılığı ile sorduğunuz "Orhan Kemal kimdir ?" sorusuna cevap vermeye çalışmış bulunmaktayız."

Halide Edip Adıvar

ADIVAR, HALİDE EDİB (1884-9 1.1964)
Romancı. İstanbul’da doğdu. Reji Nâzın Mehmed Edip Bey’in kızıdır. Üsküdar Amerikan Kız Koleji’ni bitirdi. Özel olarak Arapça, Kur’ân-ı Kerîm, Türk musikîsi, Salih Zeki’den matematik, Rıza Tevfik Bölükbaşı’dan felsefe ve edebiyat dersleri alarak özel öğrenim gördü. 1901 ‘de hocası Salih Ze­ki İle evlendi. 31 Mart olayı üzerine Mısır’a kaçtı. Oradan İn­giltere’ye geçti. Eğitimle ilgili yazıları beğenildiği için 1909′-da Dârü’l-Muallimat (Öretmen Okulu) pedagoji öğretmenli­ğine getirildi. 191.7′de ikinci evliliğini Dr. Adnan Adıvar ile yaptı. İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi’nde Batı edebiyatı dersleri verdi. Yunanlılar’ın İzmir’i işgal etmesini protesto için yapılan meşhur Sultanahmed Mitingi’nde heye­canlı bir konuşma yaptı. İstanbul’un işgal edilmesi üzerine kocası ile Anadolu’ya kaçarak Millî Mücâdele’ye katıldı. Sa­karya Muharebesi’nİ takip eden günlerde, savaşa fiilen ka­tılıp hastabakıcılık yaptı. Kendisine “onbaşı” ve “çavuşluk” rütbeleri verildi. Millî Mücâdele’den sonra eşiyle birlikte Av­rupa’ya gitti (1924-1939). 1939′da Edebiyat Fakültesi İngiliz­ce profesörlüğüne tayin edildi. İstanbul’da öldü.
Halide Edip Türk kadınının iş, düşünce ve edebiyat ala­nında başarılı olan bir örneğidir. Kadın haklarının ateşli bir savunucusu olarak yıllarca mücadele vermiştir. Gördüğü eğitim sebebiyle Doğu-Batı sentezini en başarılı şekilde ya­pabilen yazarlarımızdandır. Yazı hayâtına gazete ve dergi­lerde yayınlattığı makale, sohbet ve denemelerle başlamış, bu eserlerinde kızların eğitimiyle psikolojisi üzerinde dur­muş, aşk konusunu ön plâna almıştır. İlk romanlarında aşk konusu ağır basar. Kurtuluş Savaşı onun düşünce dünyası­nı değiştirmiş, ideolojik romanlar yazmasını sağlamıştır.
Bâzı romanları Türk gelenek ve görenekleri üzerine kurulmuş, sosyal hayatımızı çok canlı çizgilerle yansıtan töre ro­manlarıdır. Bu türden olan Sinekli Bakkal, CHP Roman Ya-rışması’nda birincilik kazanmıştır, kısa ve fiilsiz cümleleri, sade bir dili vardır. Bu bakımdan yazarı tenkit edenler ol­muştur. Bütün eserlerinde kadın kahramanların daha kuv­vetli ve canlı anlatıldığı, tanıtıldığı görülür. Halide Edip Adıvar, şa­hıs yaratmada çok başarılıdır. Cumhuriyet döneminin en çok okunan eserlerini yazmıştır. Kitaplarının bir kısmı da batı dillerine çevrilmiştir.

Hikayeleri:

1. Harap Mâbedier (1911), 2. Dağa Çıkan Kurt (1922), 3. Kubbede Kalan Hoş Sadâ (1974), 4. izmir’den Bursa’ya (İçindeki üç hikaye yazara ait­tir, 1963,1970).

Romanları:

1. Heyula (1909-İ974), 2. Râlk’ln Annesi (1909, 1924), 3. Sevlyye Tallb (1910), 4. Handan (1912), 5. Yeni Tu­ran (1912), 6. Son Eseri (1913,1909,1939), 7. Mev’ut Hüküm (1917. 1919). 8. Ateşten Gömlek (1922, 1923), 9. Kalp Ağrısı (1924), 10. Vurun Kahpeye (1923, 1926), 11. Zeyno’nun Oğlu (1927,1928), 12. Sinekli Bakkal (1935,1936), 13. Yolpalas Ci­nayeti (1936), 14. Tatarcık (1938, 1939), 15. Sonsuz Panayır (1946), 16. Döner Ayna (1953), 17. Âkile Hanım Sokağı (1958, 1975), 18. Kerim Usta’nın Oğlu (1958,1974), 19. Sevda Soka­ğı Komedyası (1959, 1971), 20. Çare saz (1961, 1972), 21. Hayat Parçaları (1963).

Tiyatro eserleri: 1. Kenan Çobanları (1918), 2. Maske ve Ruh (1937).

Hâtıraları:

1. Mor Salkımlı Ev (1951,1955; İn­gilizce neşri “Memoirs” 1926), 2. Türk’ün Ateşte İmtihanı (Milli Mücâdele Hâtıraları, Hayat mecmuası’nda 1962; İngi­lizce neşri “The Turkish ordeal”. 1928).

Diğer eser­leri: 1. İngiliz Edebiyatı Tarihi (3 cilt, 1940-49), 2. Türkiye’de şark-Garp ve Amerikan Tesirleri (1954,1955; İngilizce ve Ur­duca’ya da çevrildi). 2. Gazete ve mecmualardaki diğer ince­lemeleri, fikrî yazıları ve tercümeleri.

İlişkili Aramalar : Halide Edip Adıvar Biyografisi, Halide Edip Adıvar Resimleri, Halide Edip Adıvar Kimdir ?, Halide Edip Adıvar Hayatı, Halide Edip Adıvar Fotoğrafları, Halide Edip Adıvar Yaşamı

"Yukarıdaki biyografi Halide Edip Adıvar biyografisidir. Aynı zamanda Halide Edip Adıvar hayatı kısa olarak anlatılmıştır. Ayrıca şimdilik pek fazla olmasa da Halide Edip Adıvar resimleri'de bulunmaktadır. Dikkat : Halide Edip Adıvar yaşamı ile ilgili yazılanların doğruluğu kesin değildir. Başka kaynaklardan alınan bilgiler aracılığı ile sorduğunuz "Halide Edip Adıvar kimdir ?" sorusuna cevap vermeye çalışmış bulunmaktayız."

Peyami Safa

(1899- 15 Haziran 1961): Yazar. İstanbul da doğdu. Meşhur şair İsmail Safa nın oğludur. Düzenli bir öğrenim göremedi. Kendi kendisini yetiştirdi. 13 yaşında hayata atıldı. Posta Telgraf Nezaretinde çalıştı. Öğretmenlik (1914-1918), gazetecilik (1918-1961) yaptı. Hayatını yazıları ile kazandı. İstanbul da öldü.

Kardeşi İlhami ile Yirminci Asır adlı bir akşam gazetesi çıkardı. Bu gazetede "Asrın hikâyeleri" ilk hikâyelerini imzasız yayınladı (1919), Kültür Haftası (21 sayı, 15 Ocak-3 Haziran 1936) ve Türk Düşüncesi (63 sayı, 1953-1960) adlarında iki de dergi çıkardı. Tasvîr-i Efkâr, Cumhuriyet, Milliyet, Tercüman, Son Havadis gazetelerinde yazdı. Çok sevdiği oğlu Merve yi askerliğini yaptığı sıra kaybetmesi Peyami Safa yı çok sarstı. Bu olaydan birkaç ay sonra İstanbul da öldü. Edirnekapı şehitliği nde gömülüdür.

Peyami Safa kendi kendisini yetiştirmiş ender şahsiyetlerden biridir. Fransızcayı Fransızca gramer kitabı yazabilecek kadar öğrenmiştir. 43 yıl hiç durmadan yazdı. Güçlü bir fikir adamı, romancı ve polemikçidir. Nâzım Hikmet Ran, Nurullah Ataç, Zekeriya Sertel, Muhsin Ertuğrul, Aziz Nesin le polemiğe giriştir.

Öldüğü zaman Son Havadis gazetesi baş yazarı idi.

Peyami Safa halk için yazdığı edebî değeri olmayan romanlarını "Server Bedi" imzası ile yayınladı. Sayıları 80 i bulan bu eserler arasında; Cumbadan Rumbaya (1936) romanıyla, Cingöz Recai polis hikâyeleri dizisi en ünlüleridir. Ayrıca ders kitapları da yazdı. Peyami Safa nın fıkra ve makalelerinde sağlam bir mantık dokusu ve inandırıcılık görülür. Romanlarında olaydan çok tahlile önem verdi. Toplumumuzdaki ahlâk çöküntüsünü, medeniyetin yarattığı bocalamayı, nesiller ve sosyal çevreler arasındaki çatışmayı dile getirdi. Zıt kavramları, duygu ve düşünce tezadını ustaca işledi.

Romanları: Gençliğimiz (1922), şimşek (1923), Sözde Kızlar (1923), Mahşer (1924), Bir Akşamdı (1924), Süngülerin Gölgesinde (1924), Bir Genç Kız Kalbinin Cürmü (1925), Canan (1925), Dokuzuncu Hariciye Koğuşu (1930), Fatih-Harbiye (1931), Atilla (1931), Bir Tereddüdün Romanı (1933), Matmazel Noralya nın Koltuğu (1949), Yalnızız (1951), Biz İnsanlar (1959). Hikâyeleri: Hikâyeler (Halil Açıkgöz derledi, 1980). Oyunu: Gün Doğuyor (1932). İnceleme- denemeleri: Türk İnkılâbına Bakışlar (1938), Büyük Avrupa Anketi (1938), Felsefî Buhran (1939), Millet ve İnsan (1943), Mahutlar (1959), Mistisizm (1961), Nasyonalizm (1961), Sosyalizm (1961), Doğu-Batı Sentezi (1963), Sanat- Edebiyat-Tenkid (1970), Osmanlıca-Türkçe- Uydurmaca (1970), Sosyalizm-Marksizim- Komünizm (1971), Din-İnkılâp-İrtica (1971), Kadın-Aşk-Aile (1973), Yazarlar-Sanatçılar- Meşhurlar (1976), Eğitim-Gençlik-Üniversite (1976), 20. Asır- Avrupa ve Biz (1976). Ders Kitapları: Cumhuriyet Mekteplerine Millet Alfabesi (1929), Cumhuriyet Mekteplerine Alfabe (1929), Cumhuriyet Mekteplerine Kıraat (I-IV, 1929), Yeni Talebe Mektupları (1930), Büyük Mektup Nümuneleri (1932), Türk Grameri (1941), Dil Bilgisi (1942), Fransız Grameri (1942), Türkçe İzahlı Fransız Grameri (1948).

Beşir Ayvazoğlu, Peyami, Hayatı, Sanatı Felsefesi Dramı nı yayınladı (1998).

ESERLERi:

BiZ INSANLAR

Mütefekkir romancı bu eserde insan ruhunun derinliklerine büyük zekasının ışığını tutmaktadır. romanda asil bir ruhun insanın anlaşılmazlığı karşısındaki bunalımları, ikiyüzlülüğe ve bayağılıklara karşı isyanı verilmektedir. Harb yıllarının ahlâkı ve içtimâi hayanı verilmektedir. Harb yıllarının ahlâkı ve içtimâî hayatı perişan eden havası iinde dürüstlüğün ve ülkücülüğün savunması yapılmakta, kozmopolitliğe karşı milliyetçilik, materyalizme karşı maneviyatçılık bayraklaştırılmaktadır.

YALNIZIZ

Peyami Safa, bu eserinde insanlığı materyalizmin kör çenberini kırmağa, kendini kaybettiği ruhunu bulmaya çağırmaktadır. Asrımızda insanın bütün problemleri bu noktada düğümlenmektedir. Ve Allah ı bilmedikçe, insanlık buhrandan buhrana yuvarlanacak, huzur ve sükun bulamayacaktır.

FATiH HARBiYE

Yazar bu romanında Tanzimat tan kopup gelen, Millî Mücadelede ve sonraki yıllarda alevlenen batılılaşma hareketlerinin Türk tipindeki ve cemiyetindeki etkilerini incelemektedir.

MATMAZEL NORALiYA NIN KOLTUĞU

Peyami Safa nın mizac ve ruh yapısına uygun düşen bir konuyu ihtiva etmektedir. Ruhçu ve akılcı dünya görüşünün yazarın anlayışı çerçevesinde birleştirilmesi esasına dayanır.

DOKUZUNCU HARİCİYE KOĞUşU

Roman, yalnız ve hasta bir çocuğun ızdırabını, çocukça aşkını ve kıskançlığını; mes ud olmak isteyen bir genç kızın temiz sevgisini; inanmak arzusu bütün benliğini saran bir insaın kuruntularını ve çıplak hastahane duvarı gerisindeki hıçkırıklarını anlatır.

MAHşER

Yazarın görüşlerini değişik bir tarzda işlediği bir romandır.

şİMşEK

Yazarın ilk romanlarındandır. Yazar bunda da bütün eserlerinde işlediği konuları, bir başka tarzda yeniden işlemektedir.

CANAN

Peyami Safa nın "şimşek", "Bir Akşamdı", "Mahşer" romanları tarzında bir diğer eseridir.

SÖZDE KIZLAR

Günümüzün kızlarını, onları mesud yahud bedbaht edebilecek hususları birer ibret levhası gibi yansıtmaktadır.

TÜRK İNKILABINA BAKIşLAR

Atatürk İnkılâbları öncesindeki fikir cereyanlarını en gerçek kaynaklarıyla ortaya koymaya çalışmıştır.

İlişkili Aramalar : Peyami Safa Biyografisi, Peyami Safa Resimleri, Peyami Safa Kimdir ?, Peyami Safa Hayatı, Peyami Safa Fotoğrafları, Peyami Safa Yaşamı

"Yukarıdaki biyografi Peyami Safa biyografisidir. Aynı zamanda Peyami Safa hayatı kısa olarak anlatılmıştır. Ayrıca şimdilik pek fazla olmasa da Peyami Safa resimleri'de bulunmaktadır. Dikkat : Peyami Safa yaşamı ile ilgili yazılanların doğruluğu kesin değildir. Başka kaynaklardan alınan bilgiler aracılığı ile sorduğunuz "Peyami Safa kimdir ?" sorusuna cevap vermeye çalışmış bulunmaktayız."

Aziz Nesin

20 Aralık 1915’te İstanbul’da doğdu. İki yıl Darüşşafaka Lisesi nde öğrenim gördü. Kuleli Askeri Lisesi ni bitirdi. Kara Harp Okulu ve Askeri Fen Okulu ndan mezun oldu.

Üsteğmen rütbesindeyken "görev ve yetkisini kötüye kullanmak" suçlamasıyla yargılanıp ordudan uzaklaştırıldı. Bir süre bakkallık yaptı. Ardından gazeteciliğe başladı. Yedigün, Karagöz ve Tan Gazetesi nde çalıştı.

Cumhuriyet adlı bir magazin dergisi yayınladı. Sabahattin Ali ile birlikte, Marko Paşa, Malum Paşa, Merhum Paşa, Alibaba mizah dergilerini çıkardı. 1951 de bir kitapçı dükkanı, ardından bir fotoğraf stüdyosu açtı.

1954 ten itibaren Akbaba mizah dergisinde takma isimlerle mizah öyküleri yazdı. Yazın yaşamı boyunda 100 ün üzerinde takma isim kullandı. Kemal Tahir le birlikte Düşün Yayınevi’ni kurdu.Yeni Gazete, Akşam ve Tanin de köşe yazıları yazdı. Yazarlığı, Öncü, Yeni Tanin ve "Ustura" isimli bir mizah eki de hazırladığı Günaydın gazetesinde sürdürdü.

1962 de Zübük isimli mizah dergisini çıkardı. 1963 te yayınevinin yanmasının ardından sadece yazmaya başladı. 1972 de Çatalca da kimsesiz çocukların eğitimini gerçekleştirmeyi amaçlayan Nesin Vakfı nı kurdu.

Kitaplarının tüm gelirini bu vakfa bağışladı. 1976-1980 arasında her dalda edebiyat ödülleri veren Nesin Vakfı Edebiyat Yıllığı nı çıkardı. 1979 da seçildiği Türkiye Yazarlar Sendikası Başkanlığı görevini yıllarca sürdürdü. Sadece Türk edebiyatının değil dünya mizah edebiyatının da sayılı isimleri arasında yeraldı.

6 Temmuz 1995 tarihinde yaşamını yitirdi. Öykülerinde Türk toplumunu ayrıntılarıyla yansıtır. Anlatımında halk edebiyatının ana öğelerinden yararlanır. Yer yer masal temasıyla ve mizah aracılığıyla günlük olayları, toplumsal aksaklıkları eleştirir. Türk edebiyatında çağdaş mizah yazarlığı tekniklerini geliştiren, genç mizah yazarlarının doğmasına yolaçan yazardır.


ESERLERİ

şİİR:

Sondan Başa (1984)
Sevgiye On Ölüme Beş Kala (1986)
Kendini Yakalamak (1988)
Hoşçakalın (1990)
Sivas Acısı (1995)

KONUşMALAR:

İnsanlar Konuşa Konuşa (1988)
Çuvala Doldurulmuş Kediler (1995)

HİKAYE:

Geriye Kalan (1948)
İt Kuyruğu (1955)
Yedek Parça (1955)
Fil Hamdi (1955)
Damda Deli Var (1956)
Koltuk (1957)
Kazan Töreni (1957)
Toros Canavarı (1957)
Deliler Boşandı (1957)
Mahallenin Kısmeti (1957)
Ölmüş Eşek (1957)
Hangi Parti Kazanacak (1957)
Havadan Sudan (1958)
Bay Düdük (1958)
Nazik Alet (1958)
Gıdıgıdı (1959)
Aferin (1959)
Kördöğüşü (1959)
Mahmut ile Nigar (1959)
Gözüne Gözlük (1960)
Ah Biz Eşekler (1960)
Yüz Liraya Bir Deli (1961)
Bir Koltuk Nasıl Devrilir (1961)
Biz Adam Olmayız (1962)
Sosyalizm Geliyor Savulun (1965)
İhtilali Nasıl Yaptık (1965)
Rıfat Bey Neden Kaşınıyor (1965)
Yeşil Renkli Namus gazı 81965)
Bülbül Yuvası Evler (1968)
Vatan Sağolsun (1968)
Yaşasın Memleket (1969)
Büyük Grev (1978)
Hayvan Deyip Geçme (1980)
70 Yaşım Merhaba (1984)
Kalpazanlık Bile Yapılamıyor (1984)
Maçinli Kız İçin Ev (1987)
Nah Kalkınırsın (1988)

ROMAN:

Kadın Olan Erkek (1955)
Gol Kralı Sait Hopsait (1957)
Erkek Sabahat (1957)
Saçkıran (1959)
Zübük (1961)
şimdiki Çocuklar Harika (1967)
Tatlı Betüş (1974)
Yaşar Ne Yaşar Ne Yaşamaz (1977)
Surname (1976)
Tek Yol (1978)

ANILAR:

Bir Sürgünün Hatıraları (1957)
Böyle Gelmiş Böyle Gitmez (1. Bölüm 1966, 2. Bölüm 1976)
Poliste (1967)
Yokuşun Başı (1982)
Salkım Salkım Asılacak Adamlar (1987)
Rüyalarım Ziyan Olmasın (1990)

MASALLAR:

Memleketin Birinde (1987)
Hoptirinam (1960)
Uyusana Tosunum (1971)
Aziz Dededen Masallar

TAşLAMA:

Azizname (1970)

FIKRALAR:

Nutuk Makinası (1958)
Az Gittik Uz Gittik (1959)
Merhaba (1971)
Suçlanan ve Aklanan Yazılar (1982)
Ah Biz Ödlek Aydınlar (1985)
Korkudan Korkmak (1988)

GEZİ:

Duyduk Duymadık Demeyin (1976)
Dünya Kazan Ben Kepçe (1977)

OYUNLAR:

Biraz Gelir misiniz (1958)
Bir şey Yap Met (1959)
Toros Canavarı (1963)
Düdükçülerle Fırçacıların Savaşı (1968)
Çiçu (1970)
Tut Elimden Rovni (1970)
Hadi Öldürsene Canikom (1970)
Beş Kısa Oyun (1979)
Bütün Oyunları (Adam Yayınları)(1982)

ÖDÜLLERİ:

Üç Karagöz Oyunu (1968) ile 6. Karacan Armağanı birinciliğini (1968)
Çiçu ile Türk Dil Kurumu 1970 Tiyatro Ödülü’nü
Altın Palmiye (İtalya 1956, 1957)
Altın Kirpi (Bulgaristan, 1966)
Krokodil (Sovyetler Birliği, 1069)
Lotus Asya-Afrika Yazarlar Birliği Ödülü 1975
Bulgaristan Uluslararası Gülmece Kitapları Yarışması’nda Büyük Ödül 1977

İlişkili Aramalar : Aziz Nesin Biyografisi, Aziz Nesin Resimleri, Aziz Nesin Kimdir ?, Aziz Nesin Hayatı, Aziz Nesin Fotoğrafları, Aziz Nesin Yaşamı

"Yukarıdaki biyografi Aziz Nesin biyografisidir. Aynı zamanda Aziz Nesin hayatı kısa olarak anlatılmıştır. Ayrıca şimdilik pek fazla olmasa da Aziz Nesin resimleri'de bulunmaktadır. Dikkat : Aziz Nesin yaşamı ile ilgili yazılanların doğruluğu kesin değildir. Başka kaynaklardan alınan bilgiler aracılığı ile sorduğunuz "Aziz Nesin kimdir ?" sorusuna cevap vermeye çalışmış bulunmaktayız."

Reşat Nuri Güntekin

25 Kasım 1889 yılında İstanbul da doğdu.

Öğrenim hayatı boyunca birçok il gezen Güntekin, ilköğrenimine Çanakkale de başlamıştır. Daha sonra İzmir deki Frerler okulunda bir süre öğrenim görüp sınavla girdiği Darülfünun Edebiyat şubesi ni 1912 de bitirdi. Böylece öğrenim hayatını yirmi üç yaşında bitirmiş oldu.

Güntekin, 1927 e kadar Fransızca ve Türkçe öğretmenlikleriyle müdürlük görevlerini üstlenmiştir. Bazı görev aldığı okullar Bursa Sultanisi, İstanbul Beşiktaş İttihat ve Terakki Mektebi, Fatih Vakf-ı Kebir Mektebi, Akşemseddin Mektebi, Feneryolu Murad-ı Hâmis Mektebi, Osman Gazi Paşa Mektebi, Vefa Sultanisi, İstanbul Erkek Lisesi, Çamlıca Kız Lisesi, Kabataş Erkek Lisesi, Galatasaray Lisesi ve Erenköy Kız Lisesi dir.

Güntekin, 1927 de maarif müfettişi oldu ve bu arada Dil Heyeti yle birlikte bazı çalışmalarda bulundu. 1939 da ise Çanakkale milletvekili olarak TBMM de bulundu. Bu görevini 1946 ya kadar sürdürdü.

1947 de, Cumhuriyet Halk Partisi nin Ankara da yayımlanan Ulus gazetesinin İstanbul kolu olan Memleket gazetesini çıkardı. Güntekin daha sonra müfettişlik görevine geri döndü ve 1950 de UNESCO Türkiye temsilciliği ve öğrenci müfettişliği görevleriyle Paris e gitti.

1954 te ise yaşından dolayı bu görevden ayrılmak zorunda kaldı. Emekliliğinden sonra bir süre İstanbul şehir Tiyatroları edebi heyeti üyeliği yapmıştır.

Güntekin e Akciğer kanseri teşhisi konulduktan sonra tedavisi için Londra ya gitti ve orda hastalığına yenik düşerek öldü. 13 Aralık 1956 günü, Karacaahmet Mezarlığı na gömüldü.

Romanları

Çalıkuşu (1923)
Gizli El (1924)
Damga (1924)
Dudaktan Kalbe (1924)
Akşam Güneşi (1926)
Bir Kadın Düşmanı (1927)
Yeşil Gece (1928)
Acımak (1928)
Yaprak Dökümü (1939)
Değirmen (1944)
Kızılcık Dalları (1944)
Miskinler Tekkesi (1946)
Harabelerin Çiçeği (1953)
Avrupa Yakası (1961)
Son Sığınak (1961)
Kan Davası (1962)
Ateş Gecesi (1953)
Gökyüzü (1935)
Eski Hastalık (1938)

Tiyatroları

Hançer (1920)
Eski Rüya (1922)
Ümidin Güneşi (1924)
Gazeteci Düşmanı, şemsiye Hırsızı, İhtiyar Serseri (1925, üç oyun)
Taş Parçası (1926)
Yeşil gece (1928)
İstiklâl (1933)
Hülleci (1933)
Yaprak Dökümü (1971)
Eski şarkı(1971)
Balıkesir Muhasebecisi (1971)
Tanrıdağı Ziyafeti (1971)
Bir Köy Öğretmeni
Çalıkuşu (h.orhanlı)

Gezi Yazıları

Anadolu Notları (1936 iki cilt)

İlişkili Aramalar : Reşat Nuri Güntekin Biyografisi, Reşat Nuri Güntekin Resimleri, Reşat Nuri Güntekin Kimdir ?, Reşat Nuri Güntekin Hayatı, Reşat Nuri Güntekin Fotoğrafları, Reşat Nuri Güntekin Yaşamı

"Yukarıdaki biyografi Reşat Nuri Güntekin biyografisidir. Aynı zamanda Reşat Nuri Güntekin hayatı kısa olarak anlatılmıştır. Ayrıca şimdilik pek fazla olmasa da Reşat Nuri Güntekin resimleri'de bulunmaktadır. Dikkat : Reşat Nuri Güntekin yaşamı ile ilgili yazılanların doğruluğu kesin değildir. Başka kaynaklardan alınan bilgiler aracılığı ile sorduğunuz "Reşat Nuri Güntekin kimdir ?" sorusuna cevap vermeye çalışmış bulunmaktayız."

Evliya Çelebi

Evliya Çelebi (1611, İstanbul - 1683´ten sonra, Mısır(?)), Türk gezgin ve yazar. Asıl adı Mehmet tir.
Evliya Çelebi, 25 Mart 1611 de İstanbul un Unkapanı semtinde doğdu. Babası, saray kuyumcubaşısı olan Mehmet Zılli Efendi dir. Çelebi ailesi aslen Kütahyalı olup, fetihten sonra İstanbul a yerleşmiştir.
Evliya Çelebi, çok iyi bir öğrenim gördü. Önce mahalle mektebine gitti. Daha sonra şeyhülislam Hamit Efendi Medresesi ne girdi. Burada yedi yıl okuduktan sonra saraya özgü bir okul olan Enderun a devam etti.
Okul öğreniminin dışında özel hocalardan Kur an-ı Kerim, Arapça, güzel yazı, musiki, beden eğitimi ve yabancı dil dersleri aldı. Kur an-ı Kerim i ezberleyerek hafız oldu.
Evliya Çelebi, öğrenimini bitirdikten sonra sarayda görev aldı. Yaptığı işlerle padişah ve devlet ileri ük yaşlarından itibaren içinde müthiş gezi arzusu vardı. Yeni yerler görmek, yeni insanlar tanımak istiyordu. Bu yüzden sarayda fazla kalamadı. Kendisinin anlattığına göre bir rüya üzerine meşhur gezilerine başladı.
İlk gezisini, İstanbul ve çevresine yaptı. Daha sonra İstanbul dışına çıktı. Artık, gezileri birbirini izliyordu. Tam elli yıl boyunca durmadan gezdi. Gezdiği yerler arasında o zamanki Osmanlı İmparatorluğu sınırları içerisinde yer alan hemen hemen bütün yerler vardı.
Evliya Çelebi, bu gezileri sırasında çok ilginç yerler gördü. Yeni insanlarla tanıştı. Birçok olayla karşılaştı. Savaşlara katıldı.
Gezmek için gittiği son yer Mısır oldu. 1683 yılından sonra vefat etti.
Evliya Çelebi nin bugün bile önemini taşıyan Seyahatnamesi işte bu gezilerin ürünüdür.
== Seyahatnameler-- Bu gezilerinde önemli mektuplar götürmek ya da savaşa katılmak gibi çeşitli hizmetlerde bulundu. Gördüklerini ve gözlemlerini Seyahatname eserinde tarih ve yer belirterek yazdı. Gerçekçi bir gözle izlenen olaylar, yalın ve duru, zaman zaman da fantastik bir anlatım içinde, halkın anlayacağı şekilde yazılmış, yine halkın anlayacağı deyimler çokça kullanılmıştır.
Evliya Çelebi, Seyahatnâme sinde gezip gördüğü yerleri kendi üslûbu ile anlatmaktadır. Olaylara çoğu defa alaycı bir tavırla yaklaşan Evliya Çelebi, bazen naklettiği olayları renklendirmek amacıyla okuyucunun ilgisini çekmek için aklın alamayacağı garip olaylara da yer vermiştir.
Evliya Çelebi nin on ciltlik Seyahatnâme si, bütün görmüş ve gezmiş olduğu memleketler hakkında oldukça önemli bilgiler içermektedir. Bu yönden, Türk Kültür tarihi ve gezi edebiyatı açısından önemli bir yere sahiptir. Eserde Anadolu’nun yanı sıra Kuzey Afrika, İran, Kafkaslar, Orta ve Kuzey Avrupa’dan da bahsedilir. 1630’da başlayan seyahati ölene kadar devam eder. Göreve yeni atanan padişahların kafileleriyle gezip, gördüğü yerleri anlatmıştır. Eserin üç yazması bulunmaktadır. Evliya Çelebi sadece gördüklerini değil değişik kaynaklardan edindiği bilgileri ve söylentileri de hikâye tekniğiyle dile getirir. Seyahatname yüzlerce hikâyeden oluşan bir antoloji gibidir. Yazar eserinde çağının konuşma dilini kullanır. Eserde sade abartılı ve konuşur gibi yazılan bir dil vardır. Eser yazıldığı dönemde fazla ilgi görmemiştir.

İlişkili Aramalar : Evliya Çelebi Biyografisi, Evliya Çelebi Resimleri, Evliya Çelebi Kimdir ?, Evliya Çelebi Hayatı, Evliya Çelebi Fotoğrafları, Evliya Çelebi Yaşamı

"Yukarıdaki biyografi Evliya Çelebi biyografisidir. Aynı zamanda Evliya Çelebi hayatı kısa olarak anlatılmıştır. Ayrıca şimdilik pek fazla olmasa da Evliya Çelebi resimleri'de bulunmaktadır. Dikkat : Evliya Çelebi yaşamı ile ilgili yazılanların doğruluğu kesin değildir. Başka kaynaklardan alınan bilgiler aracılığı ile sorduğunuz "Evliya Çelebi kimdir ?" sorusuna cevap vermeye çalışmış bulunmaktayız."

Abbas Sayar

Nail Abbas Sayar, 21 Mart 1923 tarihinde Yozgat ta doğdu. Liseyi, 1941 yılında Yozgat ta bitirdi. Kısa süreli memurluktan sonra yedeksubay oldu. 1945 te İstanbul da evlendi. Dört sömestr, Türkoloji öğrenimi yaptı.

1947 de İstanbul da, onbeş günde bir çıkardığı gazeteyi, matbaa kurarak Yozgat ta yayınlamaya devam etti. Yozgat’ta bir dönem de çiftçilik yaptı. Politikaya girdi, 1957 de politikadan uzaklaştı. şiir yazmayı sürdürürken, roman yazmaya başladı. 1970 yılında Yılkı Atı romanıyla, ismini edebiyat dünyasına duyurdu. Yılkı Atı,TRT Roman Başarı Ödülünü (1971) kazandı. Bu romanın ardından gelen Çelo (1972) romanı, 1973 Türk Dil Kurumu Roman Ödülü’nü, Can şenliği (1974) romanı ise 1975 Madaralı Roman Ödülü’nü getirdi Sayar’a. Can şenliği, TRT tarafından filme çekilmiştir.

Abbas Sayar’ın romanları ve hikayeleri, Orta Anadolu insanının hayatını anlatır. Abbas Sayar’ın hayatı, romanlarındaki hayatlara benzer, ya da o, romanlarını kendi hayatından aldığı ilhamla yazmıştır.

Abbas Sayar, 1989 da ikinci kez evlendi, Ayvalık a yerleşti. Resim, şiir ve roman çalışmalarını, Ayvalık ta sürdürdü. Ankara, Antalya, İzmir ve Ayvalık a resim sergileri açtı. Ömrünün son yıllarını, Ayvalık’ta resim yaparak, roman ve şiir yazarak geçirdi. Ötüken Neşriyat’ın yeniden yayınladığı romanlar Yılkı Atı, Çelo, Can şenliği, Yorganımı Sıkı Sar (öykü), Anılarda Yumak Yumak ve son kitaplarından biri olan Noktalar’ın kapağında yazarın kendi yaptığı resimler kullanılmıştır.

Ardında, derlenmeyi bekleyen pek çok şiir ve yazı bırakarak, 12 Ağustos 1999 tarihinde öldü. Mezarı, Yozgat tadır.

ESERLERİ:
Yazarın sekizi roman, altısı şiir kitabı olmak üzere on dört eseri var.

Yılkı Atı, Çelo, Can şenliği, Dik Bayır, Yorganımı Sıkı Sar (hikaye), Tarlabaşı Salkım Saçak, Anılarda Yumak Yumak, El eli yur, el de yüzü, Boşluğa Takılan Ses (şiir), Noktalar (aforizmalar)...

İlişkili Aramalar : Abbas Sayar Biyografisi, Abbas Sayar Resimleri, Abbas Sayar Kimdir ?, Abbas Sayar Hayatı, Abbas Sayar Fotoğrafları, Abbas Sayar Yaşamı

"Yukarıdaki biyografi Abbas Sayar biyografisidir. Aynı zamanda Abbas Sayar hayatı kısa olarak anlatılmıştır. Ayrıca şimdilik pek fazla olmasa da Abbas Sayar resimleri'de bulunmaktadır. Dikkat : Abbas Sayar yaşamı ile ilgili yazılanların doğruluğu kesin değildir. Başka kaynaklardan alınan bilgiler aracılığı ile sorduğunuz "Abbas Sayar kimdir ?" sorusuna cevap vermeye çalışmış bulunmaktayız."

Abdi İpekçi

1929 yılında İstanbul’da doğdu. İlköğrenimini gördükten sonra Galatasaray Lisesini bitirdi. Sonra bir müddet Hukuk Fakültesine devam etti. Yeni Sabah, Yeni İstanbul ve İstanbul Ekspres gibi çeşitli gazetelerde spor muhabiri, sayfa sekreteri ve yazı işleri müdürü olarak çalıştı. Ali Naci Karacan ın çıkardığı Milliyet Gazetesinin yazı işleri müdürlüğünü yaptı. Bir müddet sonra da genel yayın müdürü oldu. 1961 senesinden 1 şubat 1979 tarihine kadar aynı gazetenin başyazarlığını da yürüten Abdi İpekçi, Türkiye Gazeteciler Sendikesi, Türkiye Basın Enstitüsü Başkanlığı, İstanbul Gazeteciler Cemiyeti ve Uluslararası Basın Enstitüsünün ikinci başkanlığı, Basın şeref Divanı genel sekreterliği gibi vazifelerde bulundu. 1 şubat 1979 gecesi İstanbul’daki evinin yakınlarında kimliği meçhul kişi ya da kişiler tarafından öldürüldü.

ESERLERİ:
Abdi İpekçi’nin Afrika, İhtilalin İçyüzü, Dünyanın Dört Bucağından.

İlişkili Aramalar : Abdi İpekçi Biyografisi, Abdi İpekçi Resimleri, Abdi İpekçi Kimdir ?, Abdi İpekçi Hayatı, Abdi İpekçi Fotoğrafları, Abdi İpekçi Yaşamı

"Yukarıdaki biyografi Abdi İpekçi biyografisidir. Aynı zamanda Abdi İpekçi hayatı kısa olarak anlatılmıştır. Ayrıca şimdilik pek fazla olmasa da Abdi İpekçi resimleri'de bulunmaktadır. Dikkat : Abdi İpekçi yaşamı ile ilgili yazılanların doğruluğu kesin değildir. Başka kaynaklardan alınan bilgiler aracılığı ile sorduğunuz "Abdi İpekçi kimdir ?" sorusuna cevap vermeye çalışmış bulunmaktayız."

Deivid De Souza

Deivid De Souza, Brezilyalı forvet oyuncusu. Kariyerine doğduğu kentin takımı olan Nova Iguaca´da başladı. 13 yaşından bu yana futbol oynayan Deivid, 148 maçta 82 gol kaydetti.

1999 yılında Joinvelle Esporte Kulübü´ne geçen oyuncu, 28 maçta 21 gol attı. Aynı yıl Santos´a transfer oldu. 2 yıl Santos formasını giyen Brezilyalı futbolcu 129 karşılaşmada 66 gol attı. 2001 yılında Corinthians´a transfer olan Deivid De Souza, bu takımda 93 maçta 49 gole ulaştı ve bu takımda "The Matador" lakabını kazandı. Ayrıca başka bir Fenerbahçe futbolcusu olan Alessandro de Souza ile burada top koşturdu.

Deived De Souza, 2003 - 2004 sezonunun başında Fransa Birinci Ligi takımlarından Bordeaux´a transfer oldu. Fransa Kulübü´nde 17 maçta forma şansı bulan Deivid 7 gol atarken, bir sezon sonra eski takımı Santos´a kiralık olarak verildi. Burada 69 maçta 48 gol attı. Santos´daki başarısının ardından Sporting Lizbon´a geçti. Lisbon´dan sonra Fenerbahçe geçen Deivid,İnter maçında attığı gol şampiyonlar Ligi´nin en güzelleri arasına girmiştir. Ve ayrıca CSKA Moskova ile yapılan maçtada otuz metreden attığı golle Fenerbahçe´yi beraberliğe taşımıştır.

İlişkili Aramalar : Deivid De Souza Biyografisi, Deivid De Souza Resimleri, Deivid De Souza Kimdir ?, Deivid De Souza Hayatı, Deivid De Souza Fotoğrafları, Deivid De Souza Yaşamı

"Yukarıdaki biyografi Deivid De Souza biyografisidir. Aynı zamanda Deivid De Souza hayatı kısa olarak anlatılmıştır. Ayrıca şimdilik pek fazla olmasa da Deivid De Souza resimleri'de bulunmaktadır. Dikkat : Deivid De Souza yaşamı ile ilgili yazılanların doğruluğu kesin değildir. Başka kaynaklardan alınan bilgiler aracılığı ile sorduğunuz "Deivid De Souza kimdir ?" sorusuna cevap vermeye çalışmış bulunmaktayız."

Edouard Cisse

Edouard Cisse - Doğum tarihi: 30 Mart 1978 - Doğum yeri: Pau, Fransa - Boyu: 183 cm - Mevkii: Orta saha - Kulüp Bilgileri Bulunduğu kulüp: Beşiktaş JK - Numarası: 18

Edouard Cisse (doğum. 30 Mart 1978) , Fransız futbolcu. Pau´da futbol yaşantısına başladı. Kariyerinde AS Monaco takımı ile şampiyonlar Ligi finali oynama başarısı bulunan futbolcu 2007/2008 sezonunda Beşiktaş JK´de forma giymektedir.

Futbola Pau´da başladı. Bir sezon sonra Paris Saint Germain´e transfer oldu. İlk profesyonel maçına 5 Ekim 1997 tarihinde bu takımla Nantes deplasmanında çıktı.

Edouard Cisse 30 Mart 1978´de Fransa´da dünyaya geldi. Futbol kariyerine 1996-97´de Pau´da başlayan Edouard Cisse 1998 yılından Fransa takımlarından Paris Saint Germain´e transfer oldu ve Paris formasıyla bir sezonda 11 maça çıktı.

Fransa´da ilk sezonundan PSG formasıyla oldukça az şans bulan Cisse 1998-99 sezonundan bir başka Fransız takımı olan Rennes´e kiralandı. Rennes forması altında da pek parlak bir sezon geçirmeyen Eduardo Cisse oynadığı 26 maçta 2 gol kaydetme başarısı gösterdi. Rennes´de hocasıyla yaşadığı bir takım sorunların ardından ayrılmak zorunda kalan Cisse bir sezon aranın ardından yeniden PSG´ye döndü.

Paris Saint Germain´de ilk gelişinin aksine 1999 ve 2001 yılları arasından daha iyi bir dönem geçiren Edouardo Cisse 2002-2003 sezonunda Ada´nın yolunu tuttu ve West Ham United´a kiralandı. Ada´da West Ham United forması altından aradığını bulamayan ve beklenen patlamayı yapamayan Cisse´nin rotası yine Fransa oldu ama bu kez PSG değil Monaco oldu.

Monoco´da bir sezonda 18 maça çıkan ve bu maçlarda 1 gol atan Cisse 2005-2006 sezonunun başından yeniden yuvaya yani PSG´ye döndü. 2005-06´da PSG forması ile 29 maça ilk 11´de çıkıp bu sezonda da 2 gol kaydeden Cisse 2006-07´de 32 maça ilk 11´de başladı ve 2 gol kaydetti.

Cisse, Monaco´nun sürpriz Avrupa başarısındaki Morientes ve Evra ile birlikte en önemli mimarlardan biri olarak büyük kulüplerin dikkatini çekmeyi başardı. Monaco tecrübesinin ardından PSG kulübüne geri dönen 29 yaşındaki Fransız yıldız, son 3 yıldır maddi krizle boğuşan ve art arda başarısız sezonlar geçiren Paris kulübünün en istikrarlı isimlerinden biri oldu.

Portekizli forvet Pauleta ile birlikte kulübün en eski oyuncularından olan Cisse, Parisli taraftarların en çok sevgi gösterdiği oyuncular arasında yer alıyor. Geçen sezon takımın oynadığı 41 lig, kupa ve UEFA maçının 37´sine ilk 11´de başlayan Cisse, aynı zamanda takımın ikinci kaptanlığını yaptı. PSG, geçen sezon ligde düşme hattına girdikten sonra, Fransız Teknik Direktör Paul Le Guen´in göreve gelmesiyle yeniden yükselişe geçmişti. Le Guen, "takımın bu başarısındaki en önemli isimlerden biri Cisse" diyerek, Senegal asıllı oyuncunun önümüzdeki sezon takımda kalmasını istedi. Ancak, Cisse bu ay başında verdiği bir röportajda "Paris´te geçirdiğim 10 yıldan sonra, artık belki de veda zamanı geldi. şampiyonlar Ligi´nde başarı yakalayabileceğim bir takımda oynamak istiyorum. " sözleriyle ayrılık sinyali vermişti.

Genellikle, orta sahanın sağında oynayan Fransız oyuncunun en büyük artıları hızı ve dayanıklılığı. Oynadığı takımlarda sezonun büyük kısmında ilk 11´de başladı. Bugüne kadar büyük bir sakatlık yaşamayan Cisse, ilk kırmızı kartını 22 Eylül 2007´de Beşiktaş Denizlispor maçında gördü.

Golcü özelliğinden çok hızlı deparları ve uzun paslarıyla ön plana çıkıyor. Ancak, nadiren attığı goller güzelliğiyle dikkat çekiyor. En önemli zaafı olarak defansif yönü gösteriliyor. Özellikle, geçen sezon ligde ve UEFA Kupası´nda, maç sonucuna etki eden markaj hatalarıyla dikkat çekti. Bir diğer olumsuz özelliği ise sezon içinde form düzeyinde ani düşüşler yaşaması. Ancak her şeye rağmen, Cisse her sene takımının ilk 11´inde vazgeçilmezler arasında yer aldı.

Eduardo Cisse´nin kariyerinde bir Monoca ile şampiyonlar Ligi finali ve PSG ile kazanılmış 1 Fransa Kupası bulunuyor. Liverpool´un Fildişi Sahili asıllı yıldızı Djibril Cisse ile karıştırılan futbolcu, Fransa´da 10 yılda, 279 maçta 13 gol attı. 29 yaşındaki oyuncunun başarıları arasında bir Fransa ligi şampiyonluğu, iki Fransa Kupası ve bir şampiyonlar Ligi finali bulunuyor.

Kariyeri
1996-1997 : Pau Football Club
1997-1998 : PSG FC
1998-1999 : Stade Rennais
1999-2002 : PSG FC
2002-2003 : West Ham United
2003-2004 : AS Monaco
2004-2007 : PSG FC
2007 : Beşiktaş JK

Başarıları
Fransa Lig Kupası (1998)
UEFA şampiyonlar Ligi (Final) (2004)
Fransa Kupası (2006)

İlişkili Aramalar : Edouard Cisse Biyografisi, Edouard Cisse Resimleri, Edouard Cisse Kimdir ?, Edouard Cisse Hayatı, Edouard Cisse Fotoğrafları, Edouard Cisse Yaşamı

"Yukarıdaki biyografi Edouard Cisse biyografisidir. Aynı zamanda Edouard Cisse hayatı kısa olarak anlatılmıştır. Ayrıca şimdilik pek fazla olmasa da Edouard Cisse resimleri'de bulunmaktadır. Dikkat : Edouard Cisse yaşamı ile ilgili yazılanların doğruluğu kesin değildir. Başka kaynaklardan alınan bilgiler aracılığı ile sorduğunuz "Edouard Cisse kimdir ?" sorusuna cevap vermeye çalışmış bulunmaktayız."

Fatih Terim

Doğum tarihi: 4 Eylül 1953
Doğum yeri: Adana, Türkiye
Takma adı: Imparator
Mevkii: Teknik Direktör

Fatih Terim (doğum. 14 Eylül 1953, Adana) Eski Futbolcu ve Teknik Direktör. şu anda Türkiye Milli Takımlar Teknik Direktörü´dür.

Futbolculuk Kariyeri

Futbola Adana Demirspor´da başladı, 1974 yılında Galatasaray´a transfer oldu. Önceleri orta sahada oynuyordu sonraki yıllar libero oynamaya başladı. 327 kez Galatasaray formasını giydi. 1985 yılnda Galatasaray´da futbolu bıraktı. Hiç şampiyon olamadı ama 3 kez (1976, 1982 ve 1985) Türkiye Kupası´nı kazandı.

51 defa Milli Takımda oynadı, 32 defa kaptanlık yaptı ve 2 gol kaydetti.

Teknik Direktörlük Kariyeri

Kulüp Takımlarındaki Kariyeri

1987-1989 yılları arasında iki sezon Ankaragücü takımını çalıştırdı. İlk sezonu onuncu, ikinci sezonu altıncı sırada bitirdi. 1989-1990 sezonunda 2. lig takımı Göztepe´yi kısa bir süre çalıştırdı. 1996-2000 yılları arasında Galatasaray SK´yi çalıştırdı. Bu zaman zarfında takımına 4 lig şampiyonluğu kazandırdı. 2000 yılında Galatasaray ilk UEFA Kupası´nı kazanan ilk Türk takımı oldu ve "İmparator" lakabını aldı.

2000-2001 döneminde İtalya´nın Fiorentina takımını çalıştırdı ve takımını İtalya Kupası´nda finale taşıdı. final maçından birkaç hafta önce takımdan ayrıldığı için kupa sevincini yaşayamadı. 2001-2003 döneminde İtalya´nın en köklü kulüplerinden olan AC Milan´ı çalıştırdı. 2003-2004 yılları arasında Galatasaray´a geri döndü. Galatasaray´ı çalıştırıken kupa maçında Çaykur Rizespor´dan 5-0, lig maçında ise Fenerbahçe´den 6-0 gibi ağır sonuçlarla yenilmesinin ardından çok büyük itibar kaybetti. 2004 yılında Galatasaray´dan ayrıldı. Galatasaray´dan sert bir şekilde gönderilen Fatih Terim milli takımın başına kurtarıcı olarak getirtildi.

Milli Takımdaki Kariyeri

Alman teknik adam Sepp Piontek´in 1990 yılında yardımcılığını yapmaya başladı. 21 Yaşaltı Milli Takımı´nı 1993 Akdeniz Oyunları şampiyonu yaptı. Ekim 1993´de Sepp Piontek´ten boşalan Türk Milli Takımı´nın başına geçti. Fatih Terim´in başında bulunduğu Türk Milli Takımı 1996 yılında Avrupa şampiyonası´na ilk defa katılma hakkı kazandı. 1996 yılında Türk Milli Takımı´ndan ayrıldı. 2005 yılında tekrar Türk Milli Takımı´nın başına getirildi.

Milli Takımlar Teknik Direktörü Fatih Terim, 07. 02. 2007 de Gürcistan maçıyla 55. kez takımın başında sahaya çıkan, Coşkun Özarı´nın rekorunu kırdı. 24 Mart 2007 Yunanistan Türkiye maçı ile 56 kez takımın başına geçmiş oldu. Terim´in karnesinde, 28 galibiyet, 16 beraberlik, 14 de yenilgi bulunuyor. Takımın başında en son [Türkiye]-[Macaristan] milli karşılaşmasında çıktı. Maç 3-0 sonuçlandı. Milli Takımdaki Basın Danışmanlığını Mustafa Kemal Artalan yapıyor.

İlişkili Aramalar : Fatih Terim Biyografisi, Fatih Terim Resimleri, Fatih Terim Kimdir ?, Fatih Terim Hayatı, Fatih Terim Fotoğrafları, Fatih Terim Yaşamı

"Yukarıdaki biyografi Fatih Terim biyografisidir. Aynı zamanda Fatih Terim hayatı kısa olarak anlatılmıştır. Ayrıca şimdilik pek fazla olmasa da Fatih Terim resimleri'de bulunmaktadır. Dikkat : Fatih Terim yaşamı ile ilgili yazılanların doğruluğu kesin değildir. Başka kaynaklardan alınan bilgiler aracılığı ile sorduğunuz "Fatih Terim kimdir ?" sorusuna cevap vermeye çalışmış bulunmaktayız."

Diego Alfredo Lugano Moreno

Mevki: Defans (Stoper)
Doğum tarihi: 02 Kasım 1980
Doğum yeri: Uruguay / Canelones
Boy: 1.88
Kilo: 84
Medeni Durumu: Evli

Oyuncu 2005 yılında Sao Paulo takımında forma giydiği sırada Campeonato Paulista, America Libertadores Kupası’nı kazandı.
Diego Alfredo Lugano Moreno 2 Kasım 1980 doğumlu savunma oyuncusu aynı zamanda Uruguay Milli Takımı´nın da kaptanı olan 1.88’lik boyuna üstün sıçrama yeteneğini de ekleyen Diego Lugano, ceza alanı içinde rakibine şans tanımıyor. Dünya şampiyonluğu apoletini taşıyan bir futbolcudur. Lakabı Vandam.
Bu oyuncunun, adının pek duyulmamış olmasının sıradan bir oyuncu olmasıyla ilgisi yok. Tamamen Brezilya’da forma giymesi ve mevkii itibariyle oluşan bir dezavantaj. Savunma oyuncularının forvet ve orta sahada görev yapan futbolculara göre şöhret olmaları daha zordur. 26 yaşındaki yıldız çok kaliteli bir defans oyuncusudur. Oyunu geriden çok iyi okuyan ve kıvrak bir futbol zekasına sahiptir.
Uruguay Milli Futbol Takımı’nın da belkemiği olan tecrübeli futbolcu tabir yerindeyse kemik gibi ve topa sert oynayan bir futbolcu.
2005 yılında Sao Paulo ile Campeonato Paulista, Libertadores Kupası, ve FIFA Dünya Kulüpler şampiyonluğu yaşayan Lugano, Tota lakabıyla tanınıyor. Evli olan Lugano´nun iki de çocuğu var. Fenerbahçe ile dört yıllık sözleşme imzaladı.

İlişkili Aramalar : Diego Alfredo Lugano Moreno Biyografisi, Diego Alfredo Lugano Moreno Resimleri, Diego Alfredo Lugano Moreno Kimdir ?, Diego Alfredo Lugano Moreno Hayatı, Diego Alfredo Lugano Moreno Fotoğrafları, Diego Alfredo Lugano Moreno Yaşamı

"Yukarıdaki biyografi Diego Alfredo Lugano Moreno biyografisidir. Aynı zamanda Diego Alfredo Lugano Moreno hayatı kısa olarak anlatılmıştır. Ayrıca şimdilik pek fazla olmasa da Diego Alfredo Lugano Moreno resimleri'de bulunmaktadır. Dikkat : Diego Alfredo Lugano Moreno yaşamı ile ilgili yazılanların doğruluğu kesin değildir. Başka kaynaklardan alınan bilgiler aracılığı ile sorduğunuz "Diego Alfredo Lugano Moreno kimdir ?" sorusuna cevap vermeye çalışmış bulunmaktayız."

Alexsandro de Souza

Alex 20 Haziran 2004 tarihinde Brezilyanın Cruzeiro Esporte Clube takımından Fenerbahçeye 11 milyon dolara 3 yıllığına sözleşme yapılarak transfer edildi. Bu miktarın 5 milyon doları bonservis bedeli, kalanı ise seneliği 2 milyon dolardan futbolcuya verilen ücrettir. Temmuz 2004de Amerika Kupasını kazanan Brezilya Milli Futbol Takımının kaptanlığını yaptı.Kariyerinde dünyanın en iyi 10 oyuncu arasında yer alıyor.

Kariyeri

- 1996 Toulon Turnuvası şampiyonluğu (Brezilya Karması)
- 1998 Brezilya Kupası şampiyonluğu (Sociedade Esportiva Palmeirasda oynarken)
- 1998 Mercosul Kupası şampiyonluğu (Sociedade Esportiva Palmeirasda oynarken)
- 1999 Copa Libertadores şampiyonluğu (Sociedade Esportiva Palmeirasda oynarken)
- 1999 Copa America (Amerika Kupası) şampiyonluğu (Brezilya Milli takımı)
- 2000 Pre-Olimpik şampiyonluğu (Brezilya Milli takımı)
- 2000 Rio-Sao Paolo şampiyonlu?u (Sociedade Esportiva Palmeirasda oynarken)
- 2003 Mineiro şampiyonası şampiyonluğu (Cruzeiro Esporte Clubede oynarken)
- 2003 Brezilya Kupası şampiyonluğu (Cruzeiro Esporte Clubede oynarken)
- 2003 Brezilya Ligi şampiyonluğu (Cruzeiro Esporte Clubede oynarken)
- 2004 Mineiro şampiyonası şampiyonluğu (Cruzeiro Esporte Clubede oynarken)
- 2004 Copa America (Amerika Kupasy) ?ampiyonlu?u (Brezilya Milli takımı)
- 2004-2005 Türkiye Ligi şampiyonluğu (Fenerbahçe)

- 1999 Uruguayyn El Pais Gazetesi tarafyndan Amerika kıtasının ideal onbirine seçildi. (Sociedade Esportiva Palmeirasda oynarken)
- 1999 IFFHS tarafyndan dünyada yılın 3. en çok gol atan oyuncusu seçildi. (Sociedade Esportiva Palmeirasda oynarken)
- 2003 Uruguayyn El Pais Gazetesi tarafından Amerika kıtasının ideal onbirine seçildi. (Cruzeiro Esporte Clubede oynarken)
- 2003 Brezilya futbol dergisi Placar tarafyndan Brezilya Liginde yılın oyuncusu seçildi ve Altyn Top Ödülü aldı. (Cruzeiro Esporte Clubede oynarken)

İlişkili Aramalar : Alexsandro de Souza Biyografisi, Alexsandro de Souza Resimleri, Alexsandro de Souza Kimdir ?, Alexsandro de Souza Hayatı, Alexsandro de Souza Fotoğrafları, Alexsandro de Souza Yaşamı

"Yukarıdaki biyografi Alexsandro de Souza biyografisidir. Aynı zamanda Alexsandro de Souza hayatı kısa olarak anlatılmıştır. Ayrıca şimdilik pek fazla olmasa da Alexsandro de Souza resimleri'de bulunmaktadır. Dikkat : Alexsandro de Souza yaşamı ile ilgili yazılanların doğruluğu kesin değildir. Başka kaynaklardan alınan bilgiler aracılığı ile sorduğunuz "Alexsandro de Souza kimdir ?" sorusuna cevap vermeye çalışmış bulunmaktayız."

Reklamlar